SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SALAT

<< 265 >>

باب: عظة الإمام الناس في إتمام الصلاة، وذكر القبلة.

40. Namazı Tam Kılmaları Ve Kıbleye Karşı Gereken Saygıyı Göstermeleri Konusunda İmamın Cemaati Uyarması

 

حدثنا عبد الله بن يوسف قال: أخبرنا مالك، عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (هل ترون قبلتي ههنا، فوالله ما يخفى علي خشوعكم ولا ركوعكم، وإني لأراكم من وراء ظهري).

 

[-418-] Ebu Hureyre (r.a.) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Siz benim kıblem yalnız şurasıdır, dolayısıyla önümden başka bir yeri görmem mi sanıyorsunuz? Allah'a and olsun ki, sizin ne huşunuz ne de rükûunuz bana gizli kalır. Elbette sizi arkamdan da görüyorum."

 

 

AÇIKLAMA:     (Siz benim kıblem yalnız şurasıdır, dolayısıyla önümden başka bir yeri gör­mediğimi mi sanıyorsunuz?) Buradaki istifham, istifham-ı inkârîdir. Bu durumda mana şu şekildedir: Siz, kıblem bu tarafta diye yaptıklarınızı görmediğimi zan­netmeyin!

 

Bir yöne dönen, diğer tarafa sırtını döner. Allah Resulü görme duyusunun bir yöne bağlı olmadığını bildirmiştir. Bunun ne anlama geldiği konusunda âlimler ihtilaf etmiştir. Doğrusu, lafız neye delalet ediyorsa öyle anlaşılması gerekir. Yani buradaki görmeden maksat, gerçek görmedir. Bu du­rum Allah Resûlü'ne özel bir durumdu. Bir başka ifade ile bu, bir mucizedir. İmam Buhârî de bu görüştedir. Bundan dolayı bu hadisi, "Nübüvvetin Alâmetleri" bölümünde zikretmiştir. Ahmed İbn Hanbel ve diğer muhaddislerin de bu görüşte olduğu nakledilmiştir.

 

 

حدثنا يحيى بن صالح قال: حدثنا فليح بن سليمان، عن هلال بن علي، عن أنس بن مالك قال: صلى بنا النبي صلى الله عليه وسلم صلاة، ثم رقي المنبر، فقال في الصلاة وفي الركوع: (إني لأراكم من ورائي كما أراكم).

 

[-419-] Enes İbn Mâlik (r.a.)'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize bir namaz kıldırdı. Sonra minbere çıktı ve: 'Ben sizi şu an gördüğüm gibi namazda ve rükudayken de görüyorum' buyurdu.

 

Tekrar: 742, 6644

 

 

AÇIKLAMA:     (Şu an gördüğüm gibi); Tercih edilen görüşe göre bu rivayette, görmeden maksat göz ile görmektir. Hadîsin zahiri, bunun sadece namazlara özel bir du­rum olduğunu gösterir. Ayrıca bu hadiste, namazı huşu’ içinde kılmak ile tadîl-i erkâna riayet etmek teşvik edilmiştir. Yine bu hadisten çıkan bir başka sonuca göre ise, imam, insanların namazdaki durumları hakkında, özellikle de olmaması gereken aykırı bir durum gördüğü zaman onlara nasihat etmelidir. Huşunun hükmünü, imam Buhârî'nin namazın nasıl kılınacağını işlediği konu başlıklarının yer aldığı bölümde, diğer konularla birlikte ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.